Özel Egepol Hastaneleri’nin gerçekleştirdiği, “2. İnovasyon Buluşmaları”na konuk olan Dijital Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Derneği Başkanı, Stratejist ve Danışman Kadir Ceran ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Deniz Eriş katılımcılara detaylı sunumlar gerçekleştirdi.
Etkinlik kapsamında Kadir Ceran, Kültür, ‘Yeşil ve Dijital Dönüşüm Odağında İnovasyon’ ve Prof. Dr. Engin Deniz Eriş ise ‘Sağlıkta Stratejik Yaklaşım: İnovasyon Refleksi’ başlıklı konularda deneyimlerini paylaştı.
İzQ Girişimcilik & İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşen buluşmanın açılış konuşmasını yapan Egepol Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Özgen Aytaç, “İnovasyon kelime anlamında baktığımızda yenilik ve değişim anlamına geliyor. Hem toplumsal hem de ekonomik anlamda bir değer yaratmak için sürekli yenilenmenin önemine inanıyoruz. Biz de Egepol Hastaneleri olarak kendimize her zaman işimizi nasıl daha iyi yapabiliriz? diye soruyoruz. A’dan Z’ye her aşamada süreçleri yenileyip iyileştirmek ve bunu yerleşik bir kültür haline getirmek için çalışıyoruz. Teknoloji kullanımı, sadece elektronik aletleri bir yere doldurmak anlamına gelmiyor. Bunu kullanan insan faktörü de önemli. Gelen hastaların deneyim ve hizmet algısını da kapsayan bir hizmet inovasyonu sağlamak istiyoruz. Egepol olarak Türkiye’de ikinci defa yapay zeka destekli doku grefti ürettik. Bu özellikle diyabet hastalarında görülen yaraların tedavisi için önemli bir tedavi imkanı sunuyor. Sürdürülebilirlik ve inovatif yaklaşımlar sağlık sektöründe hızlı ilerliyor. Biz de bu alanda öncü olmak istiyoruz” diye konuştu.
YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ORTAYA KONULMALI
Sunumuna, ‘İnovasyon olması için bir problem olması gerekli’ diyerek başlayan Dijital Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Derneği Başkanı, Stratejist ve Danışman Kadir Ceran, problemi çözebilmek için herkesten farklı yenilikçi bir çözüm ortaya konulması gerektiğine dikkat çekti.
Ceran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkesten farklı şeyler yapmalı ve problemi daha farklı nasıl çözebiliriz? diye sormalıyız. Herkes değişim istiyor ama kimse değişmek istemiyor. Değişim kişinin kendinden başlamalı. Yaptığınız şeyler, hizmetleriniz bir değer yaratıyor mu? Sürdürülebilir mi? Bunlar çok önemli. Artık tıptaki gelişmeler sayesinde ömürler uzuyor. Ama kaynaklar da azalıyor. Dünya 1 yılda harcayacağı kaynakları yılın ilk 8 ayında tüketmeye başladı; bu sürdürülebilir bir durum değil. Artık teknoloji ve bilişim şirketleri ön planda. Yapay zeka ve teknoloji gelişiyor; fakat hata payını da göz ardı etmemeliyiz. Burada yine insanlara görev düşüyor; çünkü bunları kullanacak ve yorumlayacak olanlar yine biziz. Teknoloji ve yapay zekayı daha iyi ve efektif kullanmak gerekli. Bilgi çok hızlı gelişiyor ve artık her şeyi bilmek mümkün değil. Bunu doğru kanallarla takip etmeliyiz. Sürdürülebilirlik için dijital dönüşüme de ayak uydurmalıyız. Stratejik hedefleri belirlemek ve belli bir misyon ve vizyon kurgulayıp içselleştirmek çok önemli. Değişim için önce anlamak gerek. Takım çalışması ve organizasyon becerisine, işbirliklerine önem verin ve açık inovasyona dönün. Dünyada inovasyon için çalışan herkes, dünyanın su ve enerji gibi bütün kaynaklarının sürdürülebilir olması için çalışmalı”
İNOVASYON YARATICILIK İÇERMELİ
Prof. Dr. Engin Deniz Eriş ise sunumunda şu ifadelere yer verdi: “İnovasyon aslında yaratıcılık içerir. Bir farkındalık geliştirerek farklı alanlarda görülmeyen problemleri tespit etmek ve detaylı bakabilmek gerek. Bu bir anlamda şartlı refleks gibi. İyileştirilebilecek alanları görmeyi öğrenmek lazım. Buna alıştığınız anda hep bir şeyleri nasıl daha iyi yapabilirim? diye düşünmeye başlıyorsunuz. İnovatif ve yaratıcı düşünce bir anda otururken aklınıza gelmez. Bunun için yeni bir fikir üzerinde çalışacaksınız. Siz o fikrin üzerinde çalışmadığınız anlarda bile zihninizin arkasında bu süreç yürümeye devam ediyor. Dijital dünyada şu anda en temel yetkinlik, veriyi doğru kullanabilmek. Sadece veriyi toplamak yeterli değil; hepimiz birer veri kaynağıyız aslında. Esas önemli nokta bu verinin nasıl değerlendirileceğidir. Vizyon belirlemek çok önemli. Vadeli düşünerek, erişilebilir hayaller kurmalıyız. Adım adım ilerlemek mümkün”
Eriş son olarak, “Sağlık alanında inovasyon bağlamında önümüze gelen farklı konular var. Hasta ihtiyaç ve beklentileri, operasyonel ortam, kalıcı veya uzun vadeli sağlık problemleri, teknolojik değişimler bunlardan bazıları. Sürekli öğrenme, çalışanların bilgi ve becerilerini güncelleyerek değişen koşullara uyum sağlamalarını, yenilikçi çözümler geliştirmelerini ve bireysel gelişimlerini ifade eder. Değişime ayak uydurmak tüm şirketler için artık çok önemli. Bunun için kurum içi eğitim ve gelişim kurumların stratejik önceliklerinden bir haline gelmeli” ifadelerini kullandı.
resimaltı (soldan 4, 5 ve 6): Dr. Özgen Aytaç, Kadir Ceran ve Prof. Dr. Engin Deniz Eriş
