Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, Bodrum’un sürdürülebilir bir destinasyon olabilmesi için sadece yaz sezonunda değil, yılın geri kalan döneminde de hizmet üretebilmesi gerektiğini söyledi.
Bodrum’un ihtiyacı olan yatak kapasitesi ve gelen turist sayısı arasında ciddi farklar bulunduğuna dikkat çeken Girgin, “Bodrumda şu anda 100 bin civarında yatağımız var. Sezon içindeki hareketlilikte almamız gereken pay, yüzde 60 – 70 doluluk oranlarında 2,5 milyon turist seviyesinde. Bodrum’da biz sezon boyunca bir milyon turisti ancak ağırlıyoruz. Bu da bizim Bodrum olarak yıl genelinde hedefin çok gerisinde kapasiteyle hizmet verdiğimizi gösterir. Bir de bu gelen yabancı turist sayısından başka yerlere giden turistleri de sayarsak o zaman daha fazla verim kaybımız gerçekleşiyor. Havalimanına inen yolcuların önemli kısmı da Didim’i tercih ediyor. Bu yıl Türk turistin alım gücü düştüğü için yüksek sezonda tatili daha az tercih etti. Bunda iki tane uzun bayram tatilinin de etkisi oldu. Yerli turistler tatil ihtiyaçlarını bu dönemde uygun fiyatla giderdi. Sezona aslında çok iyi başladık bayramlarda da iyi rakamlara ulaştık. Ama sürdürülebilir hareketlilik gerçekleşmedi. Sezonu eğer uzatabilecek hamlelerle rakamları daha da yukarı taşıyabiliriz” ifadesini kullandı.
Bodrum’un marka değeri yüksek bir turizm kenti olduğunu vurgulayan Girgin, medyada suni şekilde yaratılan pahalı tatil algısının kent ve ülke ekonomisine zarar verdiğini, binlerce ailenin turizmden ekmek yediğini dile getirdi.
Yüksek maliyetlerin sadece turizmin değil, Türkiye’nin sorunu olduğunu ve bu durumun işletmelerin genelini etkilediğini kaydeden Yiğit Girgin, “Bodrum’un gerçek bir turizm destinasyonu olabilmesi için Antalya ve İstanbul’da olduğu gibi sezonun yıl geneline yayılması gerekli. “İnsanlar neden Bodrum’a gelmeli?” bunları ortaya çıkarmalıyız. Mevcut durumda elimizdeki kaynakları daha verimli kullanmalıyız. Maliyetler konusunda sıkıntı yaşanıyor, maliyet sadece Bodrum Turizminin değil, ülkenin sorunu ve artık bunun önüne geçecek hizmet alternatiflerini ortak akıl ile üretebilmeliyiz. Kentin geneline bakıldığında birçok farklı alternatif bulunuyor” diye konuştu.
ARTIK TEK BİR BODRUM YOK
Yıllar içinde Bodrum’un yeni yatırımlar ve altyapı çalışmalarıyla büyüdüğünü, otellerin farklı bölgelerde farklı segmentte hizmet sunduğunu belirten Girgin, “Yıllar önce bir tane Bodrum vardı. Bodrum’un merkezinde, yeme, içme, oteller, eğlence sektörü bir arada bulunuyordu. Şimdi kent çok gelişti, yeni yollar yetmez oldu, yeni inşaatlar çok arttı, genişledi, büyüdü. Burası bir balıkçı kasabasıyken turizm kenti haline geldi. Şimdi de inşaat kenti olmasından korkuyorum. Bir karar vermeli ve Bodrum’u tanıtma faaliyetleri yürütürken, kenti korumacı önlemler de almalıyız. Nereye baksak inşaat görüyoruz, gelişim muhakkak iyidir fakat bir turizm kenti için bu bir handikap. Artık eskisi gibi, sezon içerisinde tek bir Bodrum merkezi yok. Tüm beldeleri ile bir çeşitlilik hakim. Herkese hitap edecek farklı alternatiflerle birlikte, yarımadanın kuzey kanadı lüks segmente hitap ederken, merkez ve diğer bölgeler daha çeşitli hizmet veriyor” ifadelerini kullandı.
BÜTÜNCÜL KALİTE YÖNETİMİ GEREKLİ
Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, şunları söyledi: “İnsanlar bir yere yerleştirdiğinde oranın ekosistemi de değişmeye başlıyor. Bu yerleşimi o bölgeye zarar vermeden yapabilmek önemli. Bunun için bir plan dahilinde bütünsel bir bakış açısı ortaya koyulması gerekiyor. Hep diyoruz da kendimiz dinliyoruz. Bunları herkes söylüyor, fakat hayata geçirilmesi zor oluyor. Tanıtım misafirin karşılanmasıyla, güvenlikten, resepsiyondan başlar. Bodrumda sürekli değişen bu karşılama ekipleri de ortak bir tanıtım politikası kapsamında ele alınmalı ve kalite yönetim sistemi standartları getirilmeli. Bodrum’un zaten niş bir yapısı var. 12 aylık süreçte, 2 buçuk milyar dolarlık bir turizm hacminin olduğunu tahmin ediyorum. Tabii ki; bunu ekonomistler daha iyi bilir. Bodrum’da büyük oyuncular var ve uluslararası ataklar yapıyorlar. Bu, kesinlikle harika bir tanıtım fırsatı ve olumlu gelişme fakat küçük işletmeler de bu akımdan etkilenip daha yüksek fiyatlama yapıyorlar ama mobilya değiştirince lüks olmuyorsunuz! Hizmet verme sanatı kavramını topyekûn sürekli uygulanabilir hale getirmek zorundayız. Büyük yatırımcılar piyasayı da beraberinde etkiliyor, ona göre pazarlama, ona göre sistem kuruyor. Ayakları daha sağlam bir ekosistem oluşturmalıyız. Küçük oteller doğru fiyatlandırma yapmalılar, fiyatlama da birçok hizmet katkısının yanında fayda dengesi sağlayan önemli bir unsur. Çünkü olumsuzluklardan daha fazla etkileniyorlar”