İzmirli tanınmış iş insanları olan evli çift NT. ve S.T, tüp bebek tedavisi için gittikleri Kuzey Kıbrıs seyahatinin dönüşünde Adnan Menderes Havaalanı gümrük muhafaza memurları tarafından sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı.
Adnan Menderes Havaalanı Dış Hatlarda 24 Ekim gecesi gerçekleşen olayda, tüp bebek tedavisi gören S.T ve eşi N.T, ifadelerinin alınması için sabah 04.00’e kadar Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’nde gözaltında tutuldu.
NT. ve S.T’nin Avukatı Atilla Erkan, ifade alınmasının normalde yarım saat sürmesi gerekirken müvekkillerinin özellikle sabah 04.00’e kadar alıkonularak hürriyet haklarının da çiğnendiğini ifade etti.
2 gümrük muhafaza memuru hakkında birden fazla suç nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını vurgulayan Avukat Erkan, olaya ilişkin ses ve görüntü kayıtlarının dava dosyasına girmesini beklediklerini fakat herhangi bir ilerlemenin olmadığını söyledi.
ÇANTALARIN GİRDİĞİ X RAY CİHAZINA MÜVEKKİLİMİ SOKMAK İSTEDİLER
Bebek sahibi olmak isteyen kadın müvekkilinin ve eşinin uğradığı şiddetin kabul edilemez olduğunu belirten Avukat Atilla Erkan, olayın detaylarını şu sözlerle paylaştı: “Tüp bebek tedavisinden dönen müvekkilim N.T eşyalarını güvenlik noktasından geçiriyor. Tedavi gördüğü için sırtından iğne yapılan ve eğilmekte güçlük çeken eşi S.T ise el çantasını standart prosedür olan kutunun içinde geçirmek istiyor. Gümrük Muhafaza Memuru ise kutuya gerek olmadığını, çantasını taramak için direkt cihaza koymasını söylüyor. S.T. eğilemediği için çantasını X Ray cihazına bırakıyor. Çanta metal barlara düşerek ses çıkarıyor. Çantanın çıkardığı ses üzerine memur, ‘Sen nasıl atarsın böyle bu çantayı. Sen devlet malına zarar veremezsin’ ifadelerinin ardından makineyi yarıda durduruyor. Kocası N.T de, ‘Sen bir kadına nasıl böyle davranıyorsun. Eşimi mi döveceksin’ diye soruyor. Memur da ‘Sen mi beni döveceksin hayırdır’ ‘Alın bunu’ tarzı ifadeler kullanıyor. S.T çantasını almak istediğini söylediğinde ise ‘kendin al’ cevabını duyuyor. Kendisinin tedavi gördüğünü belirtmesine rağmen X Ray cihazının içine girerek çantayı alması söyleniyor. S.T’nin yanındaki asistanı ise mecburen cihaza girerek çantayı alıyor. Bu sırada şikayetçi olan müvekkillerim herhangi bir hakaret etmemelerine rağmen memurlar N.T’nin kolunu bükerek Kaçakçılık Şube Müdürlüğü’ne ifade için götürüyor”
ADALETİN TECELLİ ETMESİNİ İSTİYORUZ
Müvekkillerinin suçsuzluğunun ses ve video kayıtlarıyla da ortaya çıkacağına dikkat çeken
Avukat Atilla Erkan şu ifadeleri kullandı: “Benim olay yerine gelmem ve talebimiz üzerine doktor tarafından verilen darp ve cebir raporunda müvekkilim N.T.’nin sağ dirsek ve kolundaki yaralanmalar tutanak altına alındı. Olay yeri tespit tutanağı ve müşteki olan görevlilerin ifadelerini görmediğimizden dolayı savunma hakkımız sınırlandırıldı. Sonradan dosyaya konulacak tutanak ve ifadeleri kabul etmiyoruz. Ortada herhangi bir suçlama olmamasına rağmen müvekkillerimden şüpheli sıfatıyla da ifade almak istediler. Biz de şikayet tutanağını isteyince hazır olmadığını söylediler. Resmi olarak gözaltında olmamamıza rağmen sabah 04.00’e kadar orada tutulduk ve sonrasında artık gitmek isteyince bırakıldık. Devlet memurlarının görevleri sırasında keyfi olarak muamelede bulunması, hukuka aykırı olarak müvekkilimin bir yere gitmesini engellemek suretiyle hürriyetinden yoksun bırakmaları, kasten yaralama, işkence ve eziyet suçlarıyla kendileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Olay savcılığa intikal etti. Olaya ilişkin ses ve görüntü kayıtlarının dosyaya girmesini bekliyoruz. Olaya şahit olan bir çok başka görgü tanığı da var. Adaletin bir an önce tecelli etmesini istiyoruz”